Kapat Ikon
1 Aralık Dünya AIDS Günü

Tarih boyunca her yüzyılın kendine has bir salgına tanıklık ettiğini görüyoruz. 17. yüzyılda Veba, Fransız ordusu Napoli’yi işgal edince yayılan Frengi, 18. yüzyılda beliren Tüberküloz... Kolera ise, Asya’dan Avrupa’ya yayılan bir hastalıktı.  20. yüzyıl başlarının belalı hastalığı ise Kanser oldu. Nihayet,1980’lerde ortaya AIDS çıktı.

Tüm dünyadaki ölümlerin %1’inden sorumlu olan HIV/AIDS’in, ortaya çıkışından bu yana geçen son 20 yılda, yaklaşık 42 milyon kişinin virüsü aldığı, 27 milyon kişinin de bu nedenle öldüğü bilinmektedir. Virüsün geçen yıl en çok yayıldığı yer Afrika. Türkiye'de yüzde 72'si erkek olmak üzere, 6 bin 802 AIDS evresinde / HIV pozitif vaka var.

21. yüzyıla girmeden Eylül 2000’de Birleşmiş Milletlere bağlı ülkeler, yoksulluğun ortadan kaldırıldığı, sürdürülebilir kalkınmayı başaran bir dünya için söz vermişler ve sekiz ana başlıkta toplanan “21. Yüzyıl Kalkınma Hedefleri”ni saptamışlardır. Bu hedeflerden altıncısı da; HIV/AIDS, Sıtma ve diğer enfeksiyonlarla savaştır. Bu kapsamda 2015 yılına kadar HIV/AIDS’in yayılmasının önüne geçmek amaçlanmaktadır.

1 Aralık günü 1988 yılında Dünya AIDS Günü olarak kabul edilmiştir. Bu günde; hastalığın yayılmasını önleme, AIDS hakkında bilgilendirme, HIV (+) kişilerin toplum dışına itilmelerini önleme ve bu konuda farkındalık yaratma amacı ile etkinlikler düzenlenmektedir.

HIV ve AIDS konusunda kanıtlanan bilimsel ilerlemelerin tersine, toplumda halen güncel olmayan bilgiler varlığını sürdürmektedir. HIV ile yaşayan kişiler, tedaviye erişimlerindeki olumlu gelişmeler ve tedavi sayesinde sahip oldukları sağlıklı ve kaliteli yaşama karşın; toplumun yetersiz bilgisi nedeniyle ayrımcılığa uğramaktadırlar. Bu anlamda aslında HIV ile yaşayan kişileri bu virüsten çok, toplumun önyargıları olumsuz etkilemektedir.

HIV ile ilgili olarak bilinen en temel yanlışlar; hastalığın ölümcül olduğu ve tedavisinin olmadığı, HIV ile yaşayanların sağlıksız ve kısa bir yaşam sürdükleri, öpüşmeyle hastalığın bulaştığı, cinsel hayatlarının olamayacağı, sağlıklı ve normal bir hayatlarının olamayacağı,  çok ağır tedaviler gördükleri gibi bilgilerdir.

AIDS Nedir?

HIV: Human Immunodeficiency Virüs (İnsan Bağışık Yetmezlik Virüsü) kelimelerinin kısaltmasıdır. AIDS: Acquired Immune Deficiency Syndrome (Kazanılmış Bağışık Yetmezlik Sendromu). “AIDS Sendromu” demek yerine, “AIDS tablosu/evresi” veya “terminal dönem” demek yeterli olmaktadır.

HIV vücuda girdikten sonra tedavi edilmezse, ortaya çıkan hastalıklar bütününe AIDS denir. AIDS bir hastalık değil, hastalıklar bütünü / sendromdur. Bu nedenle ”AIDS hastalığı” ve ”AIDS hastası” söylemi doğru bir ifade değildir. AIDS hastalık değil bir evredir.

Dolayısıyla enfekte kişiler için kullanılması gereken doğru terminoloji, ”HIV/AIDS ile yaşayan” veya ”HIV Pozitif” dir.

AIDS Belirtileri Nelerdir?

Etken alındıktan sonra çok uzun süre hastalık belirtisi oluşmaz. Tanı genellikle hastanın şüphelenmesi ya da başka bir hastalık nedeniyle hastaneye başvurması ile konulur. Bazı vakalarda, HIV pozitif bir kimsenin 8 ile 10 yıl AIDS'e yakalanmadığı görülmüştür.  İlerleyen hastalık dönemlerinde ise enfeksiyonlara yatkınlık ile kolayca hasta olma, deri hastalıklarının her türlü belirtisinin çok belirgin şekilde ortaya çıkması (seboreik dermatit, viral enfeksiyonlar, mantar hastalıkları vb.) ile tanı konulabilir. Ancak kesin tanı laboratuvar analizleri ile olur.

AIDS Nasıl Bulaşır?

Hastalık cinsel ilişki ile bulaşır. Ayrıca doğum sırasında anneden bebeğe de geçebilir. Bunun dışında virüsü alan kişilerden yapılan kan nakillerinden de hastalık bulaşabilmektedir. AIDS; öpüşme, tokalaşma, tükürük, idrar, öksürük, hapşırma ve aynı eşyaları kullanmak ile bulaşmaz.

AIDS Tanısı Nasıl Konulur?

Tanı genellikle laboratuvar testleri ile konulur. P24 antijen testi (HIV antijeninin saptanması) ile en erken 21. günden itibaren ya da etken alındıktan sonra oluşan HIV antikorunu saptayarak, 3 ay sonra tanı konulabilir. Erken dönemde klinik bulgularla tanı koymak çok zordur. Test yaptırmak isteyenler isim vermek zorunda değillerdir. 224 Sayılı Hıfzıssıhha Kanununa göre, AIDS bildirimi zorunlu bir hastalıktır. Ama gizlilik içinde sır saklama ilkesi ihmal edilmeden, isimsiz bildirim yapılması gerekir.

AIDS Nasıl Tedavi Edilir?

HIV (+)’ liği saptanan hastalar, mutlaka bir merkeze başvurarak, uzun sürecek tedavilerine başlamalıdır.

Uygulanan ilaç tedavileri ile HIV/AIDS hastalığından ölümler azalma kaydetmiştir. Ülkemizde HIV ile enfekte kişilerin tedavileri, sosyal güvence kapsamında karşılanmaktadır. Sağlık sigorta kapsamında olmayan HIV/AIDS hastalarına sosyal durumları uygunsa yeşil kart sağlanmaktadır.

AIDS İçin Risk Faktörleri Nelerdir?

Başlıca risk faktörleri birden fazla partnere sahip olmak ve korunmasız cinsel ilişkide

bulunmaktır. Normal cinsel yaşam sürenlerde seyrek görülse de, eşcinsel erkeklerde görülme sıklığı çok yüksektir.

AIDS Komplikasyonları Nelerdir?

Uygun tedavi gören HIV (+) olan kişilerde hastalık kontrol altına alınabilmektedir. Tedavisi yetersiz olan ya da tedaviye yanıt alınamayan kişilerde ölümcül sonuçlar görülebilir.

HIV/AIDS’le savaşta başarı, en fazla etkilenen ülkelere uygulanacak etkili politikalara bağlıdır. Hastalıklar yoksulluğa, yoksulluk ise hastalıklara neden olur. Henüz tam kür sağlayacak tedavisi olmayan bu hastalığa yapılacak en etkili müdahale ise, koruyucu önlemleri benimsetmek, ulaşılır kılmak, uygulamak ve daha az maliyetli anti-retroviral ilaçlar üretmektir.

Gelişmiş ülkeler yardım etmediği takdirde de, bir yandan yoksulluk ve bir yandan da açlık ve diğer hastalıklar, HIV/AIDS’in de yaygın olduğu ülkeleri kısır bir döngü içine itecektir. Küreselleşme nedeniyle ulaşım, iletişim, ticaret ve benzeri alanlardaki hızlanma, hastalıkların hem ülke içi, hem de sınır ötesi geçişini kolaylaştırmaktadır.

Önlenebilir Hastalık

Önlenebilir bir hastalık olan HIV/AIDS ile mücadelenin en etkili yolu, korunma önlemlerini uygulamaktan geçmektedir. Tek eşliliğin yanı sıra, riskli cinsel temasta doğru kondom kullanımı, hastalığın cinsel yolla bulaşmasına karşı en güvenli ve basit korunma yoludur. Bu yılın temasını "Sıfıra Ulaşmak" olarak belirleyen Birleşmiş Milletler, 2020 yılına dek AIDS hastalığının sonunu getirebilmek için küresel eylem çağrısı yapıyor.

Dr. Alper SEROL

Bilgi Toplumu Hizmetleri | 2024 Aktaş Holding. Tüm hakkı saklıdır.