Günümüzde, rekabetin giderek şirketlerin en önemli unsuru haline geldiğinin ve rekabet edilebilirliğin de en önemli kaleminin maliyet avantajı olduğunun hepimiz farkındayız. Bu durum da şirketlerin bakış açısının günden güne değişmesine neden oluyor. Şirketler artık maliyet olarak avantajlı hale gelirken, sürdürülebilirliği de sağlamak için operasyonel verimliliklerini sürekli olarak mükemmelleştirmeye gayret ediyorlar.
Bunun için teknolojik yatırım, entelektüel sermaye yatırımları ile günden güne güçleniyorlar.
Operasyonel verimlilik, süreklilik gerektiren ve sabır isteyen bir süreçtir. Bu süreçte, insan faktörü olmadan başarılı olmak da mümkün değil.
İşte bu insan faktörünün katılımını sağlamanın en önemli ve etkin araçlarından biri de KAIZEN ‘dir. Kaizen olmadan iyileştirme tam ve kalıcı olmaz.
KAIZEN Japonca kökenli bir kelime olup, sürekli iyileştirme anlamına gelmektedir. Aslında hayatımızda vazgeçemediğimiz bir kural olan sürekli iyiye gitme düşüncesinin, bir anlamda iş hayatımızdaki yansımasıdır.
Kaizen düşüncesinin en önemli noktası; uzun vadeli, sabır gerektiren ve ekiplerin katılımının şart olduğu küçük yatırımlar aracılığı ile yapılan iyileştirmeler olmasıdır.
Çalışan bir sistemi ya da düzeni baştan sona değiştirip yenilemek yerine, küçük adımlarla ve sürekli olarak dönüştürmek, daha kalıcı ve daha verimli iş sonuçları sağlayacaktır.
Peki Kazien çalışmaları bir işletmede neden uygulanmalı ve amaçları nedir dersek, şu şekilde cevap verebiliriz:
KAIZEN ÇALIŞMALARININ AMAÇLARI;
KAIZEN tüm süreçlerdeki kayıpları bertaraf etmeyi ve azaltmayı amaçlar. Sonuçta üretim olan her yerde kayıp vardır ve bu kayıplar, her gün gözümüzün içine bakmaktadır. Bu tür kayıpları bazen görmemezlikten geldiğimizden, bazen de bir şeyler yapsak bile ortadan kaldıramadığımızdan normal bir durum gibi karşılarız. İşte Kaizen yaklaşımı bize, her zaman bu tür kayıpların farkında olmamızı, kayıpları gidermek için her gün küçük de olsa bir iyileştirme yapmamızı öğütler.
TOYOTA firması bu yaklaşım sayesinde, çalışanlarının her gün KAIZEN yaparak kayıpları azaltmasıyla, kalıcı başarıya ulaşmış ve dünyanın en büyük otomobil üreticilerinden biri olma hedefine ulaşmıştır.
Gördüğümüz gibi Kaizen, aslında hayatımızın her noktasında ve her zaman karşımıza çıkabiliyor. Önemli olan nokta, kayıpların farkında olacak şekilde, farklı bir gözle bakmak ve her gün kendimize şu soruyu sorabilmek: ”DÜN NEYİ İYİLEŞTİRDİM ? ”
İşte bu soruyu sormaya başladığımız andan itibaren, yolunda gitmeyen problemleri de küçük de olsa değiştirmeye başlamışız demektir.
Adnan YAZICI - Üretim ve Planlama Direktörü