Dünya genelinde birçok farklı sebepten dolayı artış gösteren çevre kirliği ile çevresel değerlerin ve ekolojik dengenin tahrip olması, devletleri çevre konusunda birtakım zorunlu adımlar atmaya yöneltirken, özelikle üretimsel süreçlerde yaşanabilen atıkların doğru şekilde depolanarak, gerekli atık yönetim faaliyetlerinin kararlıkla uygulaması elzem teşkil ediyor.
Enerji verimliliği, kaynak ve atık yönetimleri, geri dönüşüm ve sürdürülebilir çevre uygulamaları, kurumsal işletmeler için günümüzde, ekonomik kazanımlardan bağımsız olarak; üzerinde çok çeşitli çalışmalar yürütülen, gelecek planlamalarında da önemli bir yet tutan konu olarak dikkat çekiyor.
Verimlilik esaslı çalışmalar kapsamında, doğanın ve yeşilin mümkün olduğunca korunup geliştirilerek, yeşil enerji ve yenilenebilir enerji olgularına da önem veren şirketlerin, küresel düzeyde marka bilinirliği ve sorumluluk alanlarının genişlemesiyle, rakiplerinden 1 adım daha öne çıktığı görülmektedir.
Nüfus artışı ve iklimsel değişiklik nedeniyle, önemi her geçen gün artan temiz su kaynaklarının ve tükenebilen enerji kaynaklarının verimli kullanımı, doğal çevrenin korunarak geliştirilmesi ve gelecek nesillere daha temiz ve yaşanabilir bir çevre bırakma prensibi, sadece şirketler açısından değil; tüm insanlık adına dikkat edilmesi gereken temel hususlarından biri konumundadır.
Bu bakımdan yarınlarımıza daha iyi bir yaşam kalitesi ve daha yeşil bir çevre bırakılması noktasında, herkesin taşın altına elini koyarak, bu konudaki gerekli hassasiyeti göstermesi gerekmektedir.