Aktaş Holding İcra Kurulu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Sami Erol, yerel ve ulusal düzeyde katıldığı canlı yayın programlarıyla, hem sektörün son durumunu rakamsal verilerle kendi penceresinden değerlendirirken, hem de Aktaş Holding’in vizyonu ve hedeflerini izleyicilerle paylaşmaya devam ediyor.

Sami Erol, geçtiğimiz günlerde Bloomberg HT' de yayınlanan ve yerli-yabancı yatırımcıların gözünden, global ölçekte piyasaları hareketlendirerek karar vericilerin ilgi alanına giren olayların ve ekonomi gündemindeki güncel konuların masaya yatırıldığı, Mine Uzunyol’un hazırlayıp sunduğu ‘Fokus’ programına canlı yayın konuğu oldu.

Programda, bütünsel olarak otomotiv ana sanayi ve yan sanayinin 2015 yılı performansını değerlendiren Erol, “Otomotiv sektöründe geçen yıla göre toplam yüzde 13 seviyesinde bir artış olduğu görülüyor. İhracat gelirine baktığımızda ise bu durum rakamsal artışla orantılı değil. 21 Milyar Dolar seviyesine ihracat geliri bekleniyor ama bu rakam, geçtiğimiz yıla göre biraz gerilemiş durumda. Aktaş Holding olarak içerisinde bulunduğumuz yan sanayi sektörü de genel olarak bu süreçten olumlu etkilendi diyebiliriz. Ancak rakamsal artışlar, ürün fiyatlarına yansımadığı için karlılık payında bir düşüş söz konusu. Yan sanayinin 7,5 - 8 Milyar Dolar düzeyinde bir ihracatı var. Bu bakımdan gelir artışı konusunda herhangi bir problemi yok fakat sadece rekabetçilik konusunda gerek kur etkisiyle, gerekse de farklı nedenlerle rekabetçi olma konusunda gelecekte sektörü ciddi riskler bekliyor” dedi.

“Rekabetçi Olabilmek İçin Hem Ucuz Hem Kaliteli Üretim Gerekiyor”

Türkiye’de otomotiv sanayinin 70’li yıllardan itibaren endüstriyel boyutta gelişmeye başladığını anımsatan Erol, “Yakın zamana kadar otomotiv sektörü Türkiye’de ilk 3’te bile değildi. Ülkemizdeki yan sanayi sektörü artık global düzeyde ticaret yapmaya çalışıyor. Türkiye’de şuan 17,5 milyon araç var. Yani ülkemizde her 100 vatandaşın 20’sinin aracı var. Bu rakam Almanya’da yüzde 82, ABD’de de yüzde 90 seviyesinde. Makroekonomik etkiler, büyüme trendleri, kur dalgalanmaları, dış etkenler, savaş, terör gibi uzun dönemde güvenilir olmaması, kuruluşlar ve yatırımcılar açısından geleceğe ilişkin güveni sarsıyor. Globalleşme geçtiğimiz 10 yılda teorik bir konuydu, bugün ise dünyanın her noktasında bu olguyu hissediyoruz. Hem ucuz hem kaliteli üretmek zorundayız Türkiye olarak. Rekabetçi olmamız sadece ucuz veya kaliteli üretimle mümkün değil” ifadelerini kullandı.

“Aktaş Holding Hem Markalaşma, Hem de Ticaret Hacmiyle Sektöre Örnek Oluyor”

Programda Aktaş Holding’in dünü, bugünü ve geleceğine ilişkin de önemli paylaşımlarda bulunan Sami Erol, “Aktaş Holding olarak, yan sanayi hedeflerini çok net şekilde vizyonumuza yansıtmış durumdayız. 8-10 yıl önce başlattığımız üretim yayılım biçimini kararlılıkla uyguluyoruz. Brezilya’dan Çin’e, Amerika’dan Bulgaristan’a kadar hem dağıtım, hem de üretim kanalını doğru şekilde yapılandırmış durumdayız. Girişimci, cesaretli, pazarda yer alan, destek ve teşvik çalışması içerisinde bulunuyoruz. Hem markalaşma, hem üretim ve satış hacmi anlamında global bir yan sanayi firması olarak sektöre önemli kazanımlar sağlıyoruz” diye konuştu.

“Ar-Ge Yapılanmalarını Çok Önemsiyoruz”

Aktaş Holding olarak, Ar-Ge ve inovatif ürünler geliştirme konusuna çok önem verdiklerini kaydeden Erol, “Ar-Ge’nin 2 boyutu var; ilki yeni ürün geliştirme. Dolayısıyla bunu patent ve faydalı model mülkiyetlerine dönüştürebilmek gerekiyor. Ülkemizde yıllık alınan patent sayısı 1000’li rakamlarda, ABD’de ise bu rakam 1 şirketin yıllık aldığı sayıya eşdeğer. Ar-Ge’nin öne çıkan 2. boyutu, ortaya çıkarılan inovatif ürünlerin ne kadar ticarileşip, global pazarda ne kadar pay aldığıyla ilgilidir. Biz Aktaş Holding olarak, bağımsız yedek parça piyasasında olmamızın gereğiyle, Ar-Ge konusuna çok önem veriyoruz. Bu çerçevede geçtiğimiz 3 yıldır, TAYSAD’ın Ekonomi Bakanlığı verilerine göre oluşturduğu rapora göre, en fazla patent ve en fazla faydalı model ödülü alan firmayız. Aynı şekilde geçtiğimiz günlerde, BTSO tarafından yapılan Ekonomiye Değer Katanlar-2015 Ödül Töreni’nde, ‘İnovasyon’ alanında ödül aldık. Tabi bu ödüller sayesinde yapmış olduğumuz başarılı çalışmaların meyvesini almaktan dolayı ayrıca gururluyuz. Bundan dolayı çalışmalarımızın karşılığını bu şekilde görmek, bizlere motivasyon ve özgüven sağlanması yönünde ekstra sonuçlar ortaya koyuyor” açıklamalarında bulundu.