Faaliyet gösterdiği sektörlerde sahip olduğu markalar ile dünya liderleri arasında yer alan, bu alanlarda değişimi yönetmeyi ilke edinen ve 100’den fazla ülkeye doğrudan ihracat gerçekleştiren Aktaş Holding, ulusal ve uluslararası arenada düzenlenen sektörel buluşmalarda adından başarıyla söz ettirmeye devam ediyor.
Otomotiv ana sanayi ve tedarikçileri alanında ülkemizdeki üretim ve ihracat liderleriyle, çok sayıda lojistik ve Ar-Ge yöneticisinin yer aldığı, sektördeki son gelişmelerle birlikte, gelecek beklentilerinin masaya yatırıldığı Türkiye’de Dünya Otomotiv Konferansı ve Fuarı'na '2015 World Automotive Conference' konuşmacı olarak katılan Aktaş Holding İcra Kurulu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Sami Erol, şirketlerin sektörde ön plana çıkmak ve doğru gelişim stratejilerini belirlemeleri aşamasında dikkat etmesi gereken anlayışları katılımcılarla paylaştı.
Silence İstanbul Hotel & Convention Center ev sahipliğinde, 25-26 Kasım 2015 tarihlerinde gerçekleşen dev buluşmada, sektördeki trendler ve gelecek beklentileri, değişen müşteri alışkanlıkları ve önemi, Türkiye dışındaki pazarlarda tedarikçi olmak, Avrupa pazarına alternatifler, küresel krizlerin Türk otomotiv sektörüne etkileri, inovatif lojistik ve tedarik zinciri çalışmaları ve yeni yatırım fırsatları gibi çok değerli konular masaya yatırılırken, Aktaş Holding'i temsilen organizasyonda yer alan Sami Erol da, yapmış olduğu konuşmayla katılımcılardan tam not almayı başardı.
"Aktaş Holding'in Başarısı Yerel Beklentilere Cevap Verebilmek"
Aktaş Holding'in küçük bir üretim atölyesinden, dünyanın her bölgende faaliyet gösteren küresel bir şirket haline dönüşme sürecini paylaşan Erol, Aktaş Holding'in mevcut stratejisinin global rekabetin getirdiği ucuz üretim anlayışı değil, yerel yaklaşımları geliştirerek faaliyet gösterilen her bölgedeki yerel beklentilere cevap vermek olduğunu ifade etti.
"Karlılık Sürdürülebilir Büyüme ile Destelenmeli"
"Karlılığı sürdürülebilir büyüme ile destekleyebilmek, hizmet üreten firmanın temel prensibi olmalıdır" diyen Sami Erol, "Aktaş Holding olarak, iş stratejilerinde yalın düşünerek kalite ve verimlilik için yalın üretim / yönetim anlayışını uygulamaktayız. Markalaşma stratejilerimiz söz konusu... Örneğin Airtech markamız Turquality kapsamında ve sektörde dünya ölçeğinde markamızı bilmeyen yok diyebilirim. Küresel ölçekteki yapılanmalarımızı doğru, etkin ve hızlı kararlarla uygularken, tüm iş süreçlerimizde de bu yapı doğrultusunda hareket ediyoruz. Çalışanların ortak aklı benimsemesi, katılımcı yaklaşımlar da şirketlerin başarısında önemli bir yer teşkil ediyor" dedi.
"Paydaş Beklentilerinin Dengeli Biçimde Karşılanması Gerekiyor"
Sürdürülebilir yaklaşımın en temel göstergeleri arasında, paydaş etkileşimi olduğunu vurgulayan Erol, "Şirketlerin müşterileri, iş ortakları, tedarikçileri, çalışanları gibi tüm paydaşları nezdinde beklentileri dengeli bir biçimde karşılayabilmesi çok önemli. Sürekli iyileştirme kültürü tüm çalışmalar kapsamına indirgendiği takdirde başarılı olur. Aktaş Holding olarak küresel düzeyde faaliyet gösterdiğimiz yapıyı, yerel samimiyetle, yerel ilişkileri yansıtacak şekilde benimsemiş durumdayız. Bu yapı tabii ki bizlere, geri dönüş açısından son derece faydalı sonuçlar ortaya koyuyor" diye konuştu.
"Hedef Dünya Liderliği"
Aktaş Holding olarak, hava süspansiyon körükleri üretiminde, şuan da dünya pazarının yüzde 17'sine sahip olduklarını aktaran Sami Erol, "Küresel düzeydeki şuan ki pazar büyüklüğümüzü, gelecek planlamalarımız kapsamında yeterli görmüyoruz. Çünkü Aktaş Holding olarak asıl hedefimiz, sektörde lider konuma ulaşabilmek... Hedeflerimiz arasında da pazar payında yüzde 23'ün üzerine çıkarak, 2023 yılında sektörün liderliğini ele geçirmek büyük yer tutuyor. Halen patent/faydalı model alanında sektörde lider durumda olduğumuzu gururla söyleyebilirim. Dünya şirketi olmanın tüm sorumluluklarını yerine getirme gayretindeyiz" şeklinde konuştu.