Değerli çalışma arkadaşlarım,

Global dünya ekonomisindeki rekabeti hepimiz yakından biliyor ve doğrudan yaşıyoruz. Bu rekabet içinde yer almak isteyen binlerce firma yenilenmeye, var olmak için teknolojiye ve gelişime kapı açıyor. Artık, yeniliğe yüzünü çevirerek gelişimi kabullenemeyen şirketler ise bir bir yok oluyor. İşte böylesi bir ekonomik düzlemde geleneksel yöntem ve anlayışın yer edinemediğini görüyoruz. Dolayısıyla, yüzünü yeniliğe dönen firmaların diğer önemli bir zorunluluğu ise kurumsallaşma olarak karşımıza çıkıyor.

Peki, nedir kurumsallaşma?

Kurumsallaşma özetle, bir işletmenin ya da kuruluşun tüm faaliyetlerinin sistematik bir hale getirilmesi ve kişilerden bağımız bir düzeye getirilmesidir. Kuruluşun kendisini geliştirecek tüm stratejik karar ve faaliyetlerine yön veren vizyon, misyon, ilke, değerlere sahip olmasıdır. Ayrıca vizyona ulaşmasını sağlayacak hedefler için gerekli tüm strateji-politikalarla bunları sürdüreceği etkin ve verimli uygulamaların sürekliliğine sahip olmasıdır. Kurumsallaşmanın asıl amaçlarından biri sürdürebilirliği ve bunun gerekliliklerini sağlamaktır.

Geçmişten günümüze çoğu firma, başlangıçta iş planı ile belirlenen bir yapıyla ortaya çıkmıyor. Özellikle geçmişte aile işletmelerinin oranının fazla olması da buna bir etken diyebiliriz. Ancak daha sonrasında, tek kişi veya ortaklıkla ortaya çıkan firmaların kurumsallaşarak bir büyüme elde ettiğini görüyoruz. Kısaca diyebiliriz ki, iş hayatında bir şekilde var olmayı başarabilen şirketler zamanla kazandıkları deneyimlerle kurumsallaşmanın gerekliliği üzerinde hemfikir oluyorlar.

Şirketlerin büyümesi aynı zamanda yönetim güçlüklerinin ve dolayısıyla  problemlerin de büyümesi riskini beraberinde ortaya çıkartabilmektedir. Bu nedenle sistematik davranmak, bir iş planı ve haritası sahibi olmak bu problemlerin altından kolayca kalkabilmenin anahtarını bizlere verir. Böylece işletmenin sürdürebilir başarılarla yoluna devam etmesi mümkün olabilecektir. Ancak, kurumsallaşmayı gereksiz gören, beceremeyen, kurumsallaşmak için sermaye ve emek harcamayan kurumlar çıkabilecek olası bir krizde yerle bir olmaya mahkumdur.

Sevgili arkadaşlarım,

Bu nedenle yıllların deneyimine sahip ve sektörünün öncüsü Aktaş Holding, kurumsallaşmanın önemini çok iyi biliyor ve kurumsallaşma hususunda gelişmek için sürekli olarak sermaye ve emek harcamaya devam ediyor. Bunun orta-uzun dönemde pozitif sonuçlarını tüm paydaşlarıyla birlikte görebileceğimize içtenlikle inanıyorum. İşimizin her aşamasını daha sistematik, daha verimli ve profesyonelce yapmalı ve bundan herzaman gurur duyabilmeliyiz.

Saygılarımla,

Sami Erol / Aktaş Holding İcra Kurulu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi