Günümüz dünyasında, değişen yaşam şartları ve beslenme alışkanlıkları ile birlikte, ev yemeklerinin yerini daha çok, “fast food” olarak nitelendirilen gıdalara bırakması, obezite gibi sağlık sorunlarının ortaya çıkmasında, temel neden olarak görülmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından açıklanan veriler ışığında; günlük alınan enerjinin yüzde 55-60’ının karbonhidrat, yüzde 10-15’inin protein ve yüzde 25-30’unun da yağlardan karşılanması gerektiği vurgulanmaktadır.
“Yeterli ve dengeli beslenme” sözündeki yeterlilik miktar, denge ise çeşitlilik ile ilişkilendirilmektedir. Meyve, sebze, et vs. ürünlerinde olabildiğince çeşitlilik sağlanması gerekmektedir.
Yani gün içerisindeki meyve tercihlerini, sürekli olarak elmadan yana kullanmaktansa; armut, kivi gibi çeşitlilik sağlanması gerekmektedir.
Et olarak hafta boyunca tavuk yemektense; balık, kümes hayvanları ve kırmızı et şeklinde çeşitlilik oluşturulması, bünye için çok daha yararlı olacaktır.
Sağlıklı ve formda kalabilmek için;
- Beslenme uzmanları ve bilim dünyasının açıklamalarına göre, beynimize doyma sinyalinin ulaşmasının, 15-20 dakika sürdüğü belirtiliyor. Bu bilgi doğrultusunda, yiyecekleri hızlı tüketmek yerine, mümkün olduğunca yavaş ve çiğneyerek yemek, yemeğin arasında da 15-20 dakikalık molalar vermek çok önemli.
- Belirtilen tüm zayıflama yöntemlerinde olduğu gibi, günlük yediğimiz besin maddelerinin kalori değerlerini de mutlaka hesaplamalıyız. Günlük kalori ihtiyacımızdan düşük kalori aldığımız taktirde, zayıflama kesinlikle kaçınılmaz olacaktır.
- Gece yatmadan önce ise mümkün olduğunca yemek yemeden yatmaya özen göstermeliyiz.
- Uyandıktan sonra da ilk fırsatta, bir şeyler yenilmelidir. Başta kahvaltı olmak üzere; asla öğün atlanmamalıdır. Öğün atlayan kişinin, kilo alması kaçınılmazdır.
- Ayrıca yattığımız zaman, mümkün olduğunca uykumuzu bölmemeye ve kaliteyi bir uyku uyumaya gayret göstermeliyiz. Yapılan araştırmalara göre, kalite bir uykunun, spor yapmaktan daha fazla kalori tükettiği ve zayıf kalabilmek adına da bunun gerekli olduğu ortaya koyulmaktadır.
- İçeceklerimizde fazla şeker kullanıyorsak, bunun yerine doktora ya da eczacıya başvurarak, suni tatlandırıcılar kullanmayı da deneyebiliriz.
- Beyaz ekmekten kesinlikle uzak durmalıyız.
- Ayrıca, yağ alım oranını azaltmak için kızartma işlemlerinden kaçınmak, ekmeğin üzerine yağ sürmemek, ekmeği zeytinyağına bandırmamak, etlerin görünen yağlarını, süt ürünlerinin yarım yağlı hatta yağsız olanlarını tercih etmek, yemeklerin yağlı sularına ekmek bandırmamak gibi noktalara da dikkat etmek gerekiyor.
Özetleyecek olursak; kilo verme sürecindeki listenizi, koruma programı aşamasına geldiğinizde, ufak ufak artırmalar yaparak devam ettirebilirsiniz. Bir dönem kilo verme süreciniz bu şekilde devam edecektir.